Yapıların birbirleri ve yer ile olan ilişkisi, büyük ölçüde kullanıcı ile olan ilişkisini de
tanımlar. Alfa ve Beta binaları, farklı koşullarda yapılmış kendi hikayeleri olan binalardır.
Yerleşkeye yeni bir biçim verirken, bu hikayeyi yok saymak yerine, yeni kelimeler ekleyerek
zenginleştirmeye çalıştık.
Mevcut yapılar arazi eğimini avantaja çevirmek için yükseltilmiş,
böylece bodrum katlarda kullanım alanları kazanmayı öngörmüştür. Bunu farklı bir yorumla
ele aldık. Yükseltilmiş bir platform yaparak bu yapılara merdiven ile girmek yerine hemzemin
girmenin olanağını araştırdık.
Zemin ile olan ilişkinin yeniden tanımlanması yerleşkeye yeni bir soluk getirdi.
Platformun bir kısmını, yaya yolunun uzantısı olarak lineerleşerek tanımlı bir hale gelmesi ile,
yaşayan canlı bir sokağa dönüştü. Yaratılan düzlem üzerinden tüm yapılara servis verme
olanağı kazandık.
Yeni kütle kompozisyonu Alfa ve Beta binalarında oluşan farklı yükseklik ve
derinliklerin bir devamı gibidir. Böylece üst bir bakış ile yeni yapı bu yapıların yanına veya
önüne yapılan bir yapı değil sanki 3. ve 4. etap gibi düşünülebilir.